fıkıh usülünden dİn-devlet İlİşkİsİne kış atölyesİ
5 Ocak 2018
İslam Toplumu Millî Görüş Gençlik Teşkilatı Üniversiteliler Başkanlığı’nın 10 günlük Kış Atölyesi’nde fıkıh usulü, İslam Düşünce Atlası ve din-devlet ilişkileri işlendi.
23-3 Ocak tarihleri arasında Köln’de gerçekleştirilen Üniversiteliler Başkanlığı Özel Eğitim Kış Atölyesi’nde, T.C. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Prof. Dr. Yunus Apaydın, Prof. Dr. Abdurrahman Kozalı, Doç. Dr. Lütfi Sunar, Doç. Dr. Necmettin Kızılkaya ve Yrd. Doç. Dr. İbrahim Halil Üçer ders verdiler. T.C. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş seminerinde Avrupa’daki Müslüman üniversite öğrencilerinin dünyadaki gelişmeleri iyi kavrayan, akademik bir donanımla yetişmelerinin önemine değindi. “Fıkıh Usulüne Giriş” ana başlığıyla seminer sunan Prof. Dr. Yunus Apaydın fıkhın temel kavramlarından başlayarak verdiği dersinde, İslam’ın anlaşılabilmesi için geleneksel ekol sistemine bağlı kalınmasının önemine değindi ve hayatın problemlerine bu
ekollere yeniden dinamik kazandırarak çözüm bulunabileceğini söyledi. “Fıkhî Mezheplerin Yöntemleri ve Temel Dinamikleri, Mezhepler Tarihi” dersini veren Prof. Dr. Abdurrahman Kozalı ise fıkhın sadece ahkâm ortaya koymak olmadığını, bunun mezheplerin tarihî gelişiminin derinlemesine incelenmesiyle bir kez daha ortaya çıkacağını ifade etti. Fıkıhtaki tariflerin doğru hükme ulaşmak için gerekli altyapıyı oluşturduğunu da anlatan Kozalı, kelimelerden daha önemli olan manaların ne ifade ettiği ve bu manaların hüküm çıkarma ya da hükme varmadaki rolü üzerine açıklamalarda bulundu. İslam düşünce tarihinin çok dinamik bir süreç yaşadığını ve bu dinamikliğin yeniden canlandırılabilmesinin tarihî sürecin iyi bilinmesi ile olabileceğini söyleyen Yrd.
Doç. Dr. İbrahim Halil Üçer “İslam Düşünce Atlası Projesi” hakkında bilgilendirmelerde bulundu. İslam düşünce ekollerinin kurucuları olan filozof, kelamcı ve sûfîlerin zaman ve mekân değişikliklerinden kaynaklanan düşünce çeşitliliği zenginliğinin bugün de ortaya çıkarılması gerektiğini söyleyen Üçer, projenin bu alanda yeni ufuklar açacağını söyledi. Üniversiteliler Başkanlığı Kış Atölyesi’nde “Gece Vurgunu” (Nightcrawler) adlı filmin tahlili de yapıldı. Kapitalist sisteme eleştiri getiren film üzerinden hareketle filmde canlandırılan belirli karakterler tartışıldı.
“Geleceğe gelenekle yürümek gerek!”
IGMG Üniversiteliler Başkanlığı’nın bu sene düzenlediği Özel Eğitim Kış Atölyesi’nde, İslam fıkhı ve fıkhî mezheplerinin gelişimin yanı sıra, İslam düşüncesinin mekân ve zaman ilişkili olarak gelişimi ders olarak işlendi. Eğitim programında 500. yılı dolayısıyla Luther ve Protestanlık da ele alındı. Yatılı özel eğitim programında, geçen yıl yapılan Kış Atölyesi’nde Dinler Tarihi alanında dersler veren Prof. Dr. Ali Erbaş bu sene T.C. Diyanet İşleri Başkanı ve misafir konuşmacı olarak hazır bulunurken; Prof. Dr. Yunus Apaydın “Fıkıh Usulüne Giriş”; Prof. Dr. Abdurrahman Kozalı “Fıkhî Mezheplerin Yöntemleri ve Temel Dinamikleri, Mezhepler Tarihi”; Yrd. Doç. Dr. İbrahim Halil Üçer İslam Düşünce Atlası Projesi çerçevesinde “İslam Düşünce Tarihinin Gelişimi”; Dr. Necmettin Kızılkaya “Fıkıh ve Devlet İlişkisinin Tarihçesi ve Fıkıh Alanında Ortaya Çıkan Reformist Yaklaşımlar” başlıklı dersleri işlediler. Doç. Dr. Lütfi Sunar ise 500. yılında “Martin Luther ve Protestanlık, Protestanlığın Doğuşu, Gelişimi ve Etkileri” ile “Max Weber – Kapitalistleşme ve Sekülerleşme Süreçleri” alanında dersler verdi.
Prof. Dr. Yunus Apaydın İle
Fıkıh Usulüne Gİrİş
Üniversiteliler Başkanı Selçuk Çiçek’in açılış ve bilgilendirme konuşmasıyla başlayan programın ilk misafiri Prof. Dr. Yunus Apaydın idi. “İslam Hukuk (Fıkıh) Usulüne Giriş” konulu 3 günlük ders sunan Apaydın, fıkıh usulünün temel kavramlarını, yöntemini, önemini ve tarihsel gelişimini anlattı. Apaydın şunları kaydetti: “İslam adına geçerli beyanda bulunmanın en genel şartı, bir ‘ekol sistematiği’ne sahip olmak ve bu ekol sistematiği içinden konuşmaktır. Ekol sistematiği derken, fıkıh konuları söz konusu olduğunda, fıkıh geleneği içerisinde oluşmuş bulunan ekollerden (Hanefî, Mâlikî, Şâfiî vs.) birinin sistematiği içinden konuşmayı kastediyorum. Tabii hemen aklınıza Kur’an’a gitmek varken, niye kendimizi bu ekollerin içine hapsediyoruz sorusu gelecektir. Bunu ayrıca ve uzunca konuşmak gerekir. Şimdilik şu kadarını söyleyeyim. Bu ekoller, sahih anlam dediğimiz şeyin mahfazası konumundadır. Dolayısıyla ekol sistematiğinin dışına çıkılması sahih anlamın tahrif edilmesi riskini beraberinde getirir. Ekol sistematiği, tahrif riskine set çektiği gibi, aynı zamanda minder dışına çıkmayı, kaçak
güreşmeyi engelleyen bir mekanizma işlevi de görür. Tabii ki ekol sistematiği derken tarihsel tecrübede üretilmiş sonuçların olduğu gibi günümüze taşınmasını kastetmiyoruz. Sahih anlamın mevcut yöntemler ve belki onlara ilave edilecek modellerle yorumlanmasını kastediyoruz. Ekol sistema tiğinin uygulanması sürecinde sisteminin tıkanan noktalarının açılması ve bazı noktaların revize edilmesi elbette gündemde olacaktır. Müslümanlar, geleceğe gelenekle yürümek ve geleceğin inşasında bir aktör olarak rol almak istiyorlarsa bunun sadece bir tek yolu var. O da özellikle üç temel alanda, yani kelam, tasavvuf ve fıkıh alanlarında mevcut ekollere dinamizm kazandırmak ve itikadi, hukuki, ahlaki her türlü soruna ekol sistematiği içinden çözüm bulmaktır.”
İslam Düşünce Atlası Projesİ ve Yrd.
Doç. Dr. İbrahİm Halİl Üçer
İslam Düşünce Atlası (İDA), İslam düşünce geleneğini, II/ VII. ile XIV/XX. asırlar arasında yaşamış ekol kurucu filozoflar, kelamcılar ve sûfiler üzerinden zaman, mekân, öğreti, ekol değişkenlerini dikkate alarak,
web tabanlı programlar üzerinden tanıtma amacı güden bir proje. Medeniyet Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Yrd. Doç. Dr. İbahim Halil
Üçer’in koordinatörlüğünde hazırlanan ve yüzü aşkın araştırmacıya, tasarım uzmanları, yazılımcılar ve harita mühendislerinin eşlik etmesiyle oluşmuş bu projenin amacı, interaktif programlar taşıyan açık erişimli bir web sitesi ve İslam Düşünce Atlası başlıklı bir kitap aracılığıyla, İslam düşünce tarihiyle ilgili oluşmuş yüksek seviyeli ilmî birikimi yeni teknikler yoluyla ve yalın ilişkiler mantığı içerisinde kolaylıkla takip edilebilir hâle getirmek, dönem ve perde yazıları sayesinde İslam düşünce tarihi yazımına yeni bir bakış açısı kazandırmak ve nihayet İslam düşünce tarihini zaman-mekânsal bir bakışla okuyarak ait olduğu tarihi bağlama yerleştirmek. Üçer Hoca, 2 gün boyunca üniversitelilerle İslam Düşünce Atlası projesi bağlamında İslam düşünce tarihinin gelişimini müzakere etti.